Online Ödeme

YAYINLARIMIZ

Sosyal Medya Kanunu Düzenlemesi

Teknolojinin gelişmesi sonucunda tüm dünyada basın ve yayımlarda dijitalleşmeye gidilmiş, bunun bir sonucu olarak da geleneksel haber alma organlarında değişimler meydana gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak günümüzde insanlar eskiden olduğu gibi her sabah uyanıp gazetelerini ellerine alıp okumak yerine cep telefonlarından ya da tabletlerinden anlık olarak haber almayı tercih etmektedirler. 

Doğaldır ki, internet ve dijital medyanın yaygınlaşması ve basılı yayımların artık eskisi kadar tercih edilmemesi ile çeşitli sosyal medya uygulamaları oluşmuş, bu uygulamalar sayesinde anonim veya açık kimliği görülebilir kişi veya kuruluşlar haberi sıcağı sıcağına büyük kitlelere ücretsiz olarak sunar hale gelmiştir.

Ancak internetin ve dijitalleşmenin hayatımıza sunduğu kolaylıklar yanında göz ardı edilemeyecek dezavantajları bulunmaktadır. Dezavantajların en başlıcası, internetin verdiği hız ve imkân doğrultusunda kişilerin sosyal medya hesapları, kanalları veya internet siteleri üzerinden bilgiyi ve haberi hiçbir denetim mekanizmasından geçirmeye gerek kalmaksızın, bilginin doğruluğunu araştırmadan ve en kötüsü haberi kendi bakış açısı ile yorumlayarak sanki somut bir bilgiymiş gibi yayınlamasıdır. Zira, doğruluğu kesin olmayan ve filtresiz şekilde direkt olarak yayınlanarak geniş kitlelerin bilgisine sunulan bu bilgi ve haberler kimi zaman tarafsız olmaktan çok uzak hatta yanlı bir bakış açısı ile insanlarda kesin bir bilgi/habermiş gibi kanıksamaya, sorgulamaksızın kabul etmeye sebep olmaktadır.   

İnternetin yukarıda izah olunan şekilde geniş kitlelere yanlı veya yanlış haberler sunar hale gelmesi ile birlikte başta İngiltere, Almanya, Avustralya, Fransa, Rusya ve Çin olmak üzere, yeni denetim mekanizmaları oluşturulmuş, kimi ülkelerde kendi kanunlarına aykırılık taşıyan içerik ve paylaşımların kaldırılması noktasında gerekli adımları atmayan hesap sahiplerine cezai yaptırım öngören düzenlemeler yürürlüğe girmiştir.

Çoğu ülkeye paralel olarak ülkemizde de bilgi kirliliğinin ve halkın yanlış/tarafsız bilgi alma hakkını ihlal etme gayesi güden sosyal medya hesaplarının, internet haber sitelerinin önüne geçmek amacıyla halihazırda yürürlükte olan 5187 sayılı Basın Kanunu başta olmak üzere bazı kanunlara yeni eklemeler yapılmasına karar verilmiş ve kamuoyunda “Sosyal Medya Yasası” olarak bilenen ve 40 Maddeden oluşan 7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 13.10.2022 tarihinde kabul edilmiş, 18.10.2022 tarihinde ise Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 

Yasanın esas hedefi sahte isim ve hesaplarla yasa dışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncedeki kişilere, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturmayı ortadan kaldırmaktır. 

7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun neler getiriyor? 

Bahsi geçen Sosyal Medya Kanunu’nun bazı ve önemli düzenlemeleri şu şekildedir;

  • İnternet haber sitelerine faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adresi kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurma zorunluluğu getirilmiştir.
  • İnternet haber sitelerinde bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilme zorunluluğu getirilmiştir.
  • Basın Kanunu’nun 8. Maddesinde düzenlenen ve gerçeğe aykırı şekilde haber yapan, beyanda bulunan yayın sahibine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2 hafta içerisinde yanlış bilgiyi düzeltmesini isteyeceği, akabinde yayın sahibi tarafından 2 hafta içerisinde gerekli düzeltmenin yapılmaması halinde savcılık tarafından sulh ceza mahkemesinden yayımın durdurulmasının talep edileceğine yönelik maddede önemli bir düzenleme yapılmış ve bu maddenin internet haber sitelerini kapsamayacağı, internet haber sitesinin bu hükme uymaması halinde Cumhuriyet Başsavcılığı iki hafta içinde eksikliğin giderilmesini veya gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmesini internet haber sitesinden isteyeceği, İstemin iki hafta içinde yerine getirilmemesi durumunda, Cumhuriyet Başsavcılığı internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla asliye ceza mahkemesine başvuracağı, Mahkemenin en geç iki hafta içinde kararını vereceği ve bu karara karşı itiraz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.


Özetle internet haber sitelerini kapsayacak işbu yeni hüküm sonucunda, normal şartlarda ilk olarak yayım durdurmaya yönelik yaptırım uygulanması yerine direkt olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı ile internet haber sitesi direkt olarak kapatılabilecek ve savcılığın başvurusunun kabul edilmesi halinde internet haber siteleri için sağlanabilecek resmî ilan ve reklam ile çalışanlarının basın kartına ilişkin hakları ortadan kalkacağı düzenlenmiştir.

Bu madde genel itibariyle bakıldığında kesin ve net olarak internet haber sitesinin kapatılması ve kişinin basın kartının iptal edilmesine yönelik yaptırımları öngördüğünden, yasa yürürlüğe girmeden önce sosyal medya platformlarında asılsız haberlerin kaldırılmasında nasıl bir prosedür izlenmesi gerektiği ve asılsız haber yapanların nasıl bir yaptırımla karşılaşacağına ilişkin belirsizliği gidermiştir.

Önemle belirtmek gerekir ki, işbu yasa sadece haber paylaşımı yapan sosyal medya hesaplarını değil, “Sosyal Ağ Sağlayıcı” demek suretiyle tüm sosyal medya hesaplarını ve asılsız bilgiyi paylaşan kişisel hesapları da kapsamaktadır. Dolayısıyla, bilgi/haber metinlerinde kişisel görüşlere de yer verildiğinden haber paylaşımı yapan hesapların bilginin doğruluğu konusunda objektif ve yeterli araştırmayı yaptıktan sonra paylaşım yapması hukuken bir sorunla karşılaşılmaması açısında önemli olacaktır.

  • 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na 217. Maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir;

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

Yukarıda yazılı yeni madde hükmü, “saik” yani “düşünce/amaç” denmek suretiyle yorumlamaya açık bir düzenleme getirmiş olup bu bağlamda sosyal medya yayımcısının yanlış bilgi vermesindeki amacının halkı kin ve nefrete sürükleme olduğu şeklinde yorumlanması halinde hesabının tamamen kapatılabilmesinin yanında cezai yaptırımların da uygulanası öngörülmüştür.

Sosyal Medya Yasası’nın düzenleme getirdiği bir diğer kanun ise 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un Ek 4. Maddesidir.

Bu madde ile birlikte ;

a- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı; Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirler ve bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer vermek ve Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Kuruma bildirmekle yükümlü kılınmıştır.

b- Sosyal Ağ Sağlayıcının yetkilendirdiği temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde bu kişinin Türkiye’de mukim ve Türk vatandaşı olması zorunludur.

  • Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması hâlinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olup bu temsilcinin tüzel kişi olması hâlinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunludur.

Görüleceği üzere, Sosyal Medya Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte eskinin aksine günlük erişimi bir milyonun üzerinde olan sosyal medya hesabının veya internet sitesinin yurt içi-yurt dışı kaynaklı olduğu fark etmeksizin bir temsilci bulundurmakla yükümlü kılınmış ve bu temsiler vasıtasıyla yanlış haber veya içerik paylaşılması halinde gerekli düzeltmeyi yapmak hususunda muhatap alınmıştır.

Sonuç olarak, yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte internet haber sitelerinin yanında Sosyal Ağ Sağlayıcıları denmek suretiyle sosyal medya üzerindeki her hesap yakın izleme altına alınmış ve kanunun getirdiği yükümlülüklere uyulmadığı takdirde hesap sahiplerini oldukça ciddi para cezaları ve hatta hapis cezaları ile karşılaşabilecekleri düzenlenmiştir.

Söz konusu kanunun tamamına dilerseniz şu linkten ulaşabilirsiniz :
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/10/20221018-1.htm

İlayda AKYÜZ
Avukat/ K&P Legal Hukuk Bürosu

 

Diğer Makaleler

Emojiler Hukuku

Dünya üzerinde sosyal medya kullanıcı sayısı çok büyük sayılara ulaşmış durumda. Üstelik, hayat artık hepimiz için çok hızlı akıyor. Anlık yazışmalar, kısa ve anlık bildirimlerde

error: