YAYINLARIMIZ

Telafi Çalışması

Geçtiğimiz günlerde, hemen hemen tüm yurtta Organize Sanayi Bölgelerinde yaşanan elektrik ve doğalgaz kesintileri sebebi ile pek çok firmada işler durdu. Kesintiler sebebiyle çalışamayan işyerleri çalışanlarına iş veremediği için kaybedilen çalışma günlerini telafi etme çabaları oluştu. Peki yaşanan bu durum veya benzer şekilde bir işletmede şu veya bu sebeple işin durması nedeniyle bir başka zaman diliminde yapılacak ek çalışma anlamına gelen telafi çalışması bu durumlara çare olabilir mi? Telefi çalışması nedir? Hangi koşullarda nasıl uygulanır? İşte bu yazımızda bu detaylara değindik;

I- TELAFİ ÇALIŞMASI NEDİR?

Telafi çalışmasının tanımı 4857 sayılı İş Kanunu ile İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nde tanımlanmıştır.

İş Kanunu madde 64 uyarınca telafi çalışmasının tanımı; “Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir” şeklindedir.

İş Kanuna İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’ne göre telafi çalışmasının tanımı ise “Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma” şeklindedir.

II- TELAFİ ÇALIŞMASININ ŞARTLARI NELERDİR?

Hem İş Kanunu hem de İş Kanuna İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nde mevcut tanımlar uyarınca telafi çalışmasının birtakım şartları mevcuttur:

  • Zorunlu nedenlerle işin durması,
  • Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi,
  • Benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi,
  • İşçinin talebi ile kendisine izin verilmesi gibi durumlarda işveren tarafından telafi çalışması yaptırılması söz konusu olabilecektir.

Fakat yaptırılacak olan telafi çalışmasının da birtakım sınırları vardır. Bunlar:

  • Telafi çalışması, telafi çalışması yaptırılmasına neden olan olayın yaşanmasından itibaren 2 ay içerisinde yaptırılmalıdır.
  • Telafi çalışması ancak çalışma günleri içerisinde yaptırılabilir.
  • Telafi çalışması günde 3 saatten fazla yaptırılamaz.
  • Telafi çalışması yaptırılırken günlük 11 saat olan yasal çalışma süresi aşılamaz.

Bu şartlara uyulması halinde ve yukarıda saymış olduğumuz nedenlerden herhangi birinin varlığı halinde işveren tarafından telafi çalışması yaptırılabilecektir.

III- SANAYİDE YAŞANAN ELEKTRİK VE DOĞALGAZ KESİNTİLERİ GİBİ NEDENLER İLE İŞVEREN TARAFINDAN ÇALIŞANLARA TELAFİ ÇALIŞMASI YAPTIRILABİLİR Mİ?

Hatırlanacağı üzere, Organize Sanayi Bölgelerinde bir süre önce yaşanan elektrik ve doğalgaz kesintileri nedeni ile ne yazık ki birçok kuruluşta üretim durmuş ya da durma noktasına gelmişti. Bu durumun da işverenler açısından son derece ciddi bir iş gücü kaybı yaratmakta olduğu ortadadır. İşte bu ve buna benzer çalışma düzenini bozan olağan dışı durumlarda işveren çalışılmayan günler ve saatler için İş Kanunu’nda kabul edilen telafi çalışması imkanından yararlanabilir.

Bu iş gücü kaybının ortadan kaldırılabilmesi için, kesintilerin sona erdiği tarihten itibaren 2 ay içerisinde işverenler tarafından telafi çalışması yaptırılması mümkündür. Zira 4857 sayılı İş Kanunu madde 64’de sayılmış olan telafi çalışmasının şartlarından biri de “zorunlu nedenlerle işin durması” olup, yaşanan bu elektrik ve doğalgaz kesintileri de bu kapsamda zorunlu nedenlerle işin durması durumunu oluşturmaktadır.

Bu durumda, işverenler tarafından İş Kanunu madde 64 ve İş Kanuna İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği uyarınca, elektrik ve doğalgaz kesintilerinin sona erdiği tarihten itibaren 2 ay içerisinde, çalışma günleri içerisinde, günde 3 saati geçmemek üzere ve yasal olarak belirlenmiş olan günlük çalışma saati olan 11 saati aşmayacak şekilde planlanarak, telafi çalışması yaptırılması mümkün olacak ve böylece yaşanan iş gücü kaybı bu şekilde telafi edilmiş olacaktır.

IV- TELAFİ ÇALIŞMASI YAPTIRILIRKEN ÇALIŞANIN ONAYININ ALINMASI GEREKLİ MİDİR VE ÇALIŞAN TELAFİ ÇALIŞMASINA GELMEZ İSE HUKUKEN İZLENEBİLECEK YOLLAR NELERDİR?

Çalışandan Onay Alınmasına Gerek Var mıdır? Telafi çalışması, çalışanın kanunda belirtmiş olan nedenlerle çalışamaması halinde, yaşanan iş gücü kaybının belirli bir zaman dilimi içerisinde, normal çalışma sürelerinin üzerinde çalışarak ancak fazla mesai ücreti ödenmesine gerek kalmaksızın yapılan çalışmadır.

Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, telafi çalışması, fazla çalışma ya da fazla sürelerle çalışma olarak değerlendirilemez. Telafi çalışması yapılan süreler için çalışana fazla mesai ödemesi yapılmaz. Kısaca belirtmek gerekir ki, telafi çalışması işverene yasal olarak tanınmış bir hak ve yaşanan olay nedeni ile işveren tarafından uygulanan bir zorunluluktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde de, hem Yargıtay hem de doktrinde mevcut görüşler doğrultusunda, telafi çalışması için çalışanlardan onay alınmasına gerek bulunmamaktadır.

İşveren tarafından, telafi çalışması yaptırılacağı durumlarda, telafi çalışmasına İş Kanunu madde 64 kapsamında belirlenen nedenlerden hangisinin sebep olduğu ve hangi tarihlerde telafi çalışmasının yaptırılacağının ilan edilmesi yeterli olacaktır. Belirtmiş olduğumuz gibi ayrıca çalışandan onay alınmasına gerek bulunmamaktadır.

Çalışan Telafi Çalışmasına Gelmez İse Hukuken İzlenebilecek Yollar Nelerdir? Yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi, telafi çalışması kanunen işverene tanınmış bir hak ve zorunluluktur. İşveren tarafından yasal olarak belirtilmiş olan şartlara uygun şekilde telafi çalışması yaptırılacağının ilan edilmesi halinde, çalışanın belirlenmiş olan telafi çalışmasına –kabul edilebilir bir nedeni yok ise- katılmaması gibi bir durum söz konusu olamayacaktır.

Bu duruma rağmen, çalışanların telafi çalışmasına katılmaması durumu, işi ifa borcuna aykırılık olacağından çalışanın iş akdinin işveren tarafından İş Kanunu madde 25/II (h) bendi “işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırladığı halde yapmamakta ısrar etmesi” uyarınca haklı sebeple ve tazminatsız olarak feshedilme mümkün olabilecektir.

V- SONUÇ

Bahsi geçen zorunluluklar nedeni ile Organize Sanayi Bölgelerinde yaşanan elektrik ve doğalgaz kesintilerinin üretimin durmasına sebep olduğu ve bunun doğal bir sonucu olarak da işverenler açısından ciddi zararların ve iş gücü kayıplarının yaşanmasına sebep olduğu ortadadır. İşverenin elinde olmayan benzer başka sebeplerle de üretim durabilir. Örneğin işyeri yaşanan bir doğal afetten olumsuz etkilenmiş olabilir, ya da işyerinde bir büyük kaza yaşanmış olabilir. Bu ve benzeri nedenlerle, hukuken yaşanan iş gücü kaybının önlenebilmesi açısından, kesintilerin veya çalışmayı engelleyen olayın yaşandığı tarihten itibaren 2 ay içerisinde, günde 3 saati ve günlük çalışma saati sınırı olan 11 saati de geçmemek şartı ile aynı zamanda hafta tatili ya da ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de olmamak koşulu ile telafi çalışması yaptırılması mümkündür.

Telafi çalışması işverenler açısından yasal bir hak ve zorunluluk olduğundan çalışanların onayına tabi değildir ve çalışanlar işveren tarafından açıklanmış olan telafi çalışmalarına katılmak zorundadırlar. Bu çalışmaya katılmak istemeyen çalışan ya da çalışanlar ile ilgili olarak İş Kanunu madde 25/II (h) bendi uyarınca haklı sebeple iş akdi feshi yaptırım uygulanabileceği de doktrinde mevcut görüşler ile ortadadır.

 

Senem Payzın Yıldırım

Avukat / K&P Legal Hukuk Bürosu

Diğer Makaleler

Emojiler Hukuku

Dünya üzerinde sosyal medya kullanıcı sayısı çok büyük sayılara ulaşmış durumda. Üstelik, hayat artık hepimiz için çok hızlı akıyor. Anlık yazışmalar, kısa ve anlık bildirimlerde

error: